BURADASINIZ » ANA SAYFA » ETKİNLİKLER » MÜZELER KONUŞUYOR

Müzeler Konuşuyor: Konuğumuz İtalya

 

İstanbul Modern’in 2012 yılında bu yana düzenlediği “Müzeler Konuşuyor” başlıklı söyleşi serisi üç yıl aradan sonra yeniden başlıyor. Müze profesyonellerini Türkiye’deki meslektaşlarının yanı sıra müze ziyaretçileriyle buluşturan etkinlik dizisinin İstanbul Modern’in yeni binasındaki ilk konuğu ise İtalya oluyor.

Müzeler Konuşuyor”, 2012–2014 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri, 2014–2015’te Birleşik Krallık, 2016–2017’de Almanya ve 2019–2020’de Fransa’dan sonra, İtalya Başkonsolosluğu desteği ve İtalyan Kültür Merkezi işbirliğiyle 2023–2024’te İtalya’ya odaklanıyor.

Program kapsamında İtalya’nın farklı kentlerindeki müze ve kültür-sanat kurumlarından İstanbul Modern’de sanatseverlerle buluşacak müze ve kültür-sanat kurumlarından temsilciler, güncel müzecilik araştırmaları rehberliğinde İtalya’ya özgün sanat ekosistemini mercek altına alıyor. 

 

GEÇMİŞ ETKİNLİKLER

 

Venedik’teki Pinault Koleksiyonu: Kısa Bir Tarih

24 Kasım 2023, Cuma, 19.00

Mekân: İstanbul Modern Oditoryum

Mauro Baronchelli

Operasyon Direktörü

Palazzo Grassi ve Punta della Dogana

Venedik’te 2006 yılında kapılarını açan Palazzo Grassi’den sonra 2009 yılında sanatseverlerle buluşan Punta della Dogana, Pinault Kolekisyonu’nun çalışmalarına ev sahipliği yapıyor. Paris’te 2021 yılında açılan Bourse de Commerce’in bu mekânlara eklenmesiyle Pinault Koleksiyonu’nun ve faaliyetlerinin daha çok sanatseverle buluşması hayali gerçeğe dönüşüyor. Yaklaşık elli yıldır gelişmeyi sürdüren Pinault Koleksiyonu, barındırdığı on bine yakın çağdaş sanat yapıtıyla dünyanın bu alandaki en önemli koleksiyonlarından biri. Aynı zamanda yine Venedik’te yer alan Teatrino di Palazzo Grassi’de 2013’ten bu yana yürütülen programlar, koleksiyonunun Venedik’te yıl boyunca etkin olma amacını destekliyor.

18. yüzyılın ikinci yarısında konut olarak inşa edilen Palazzo Grassi, Büyük Kanal kenarında yer alırken, 17. yüzyılda inşa edilmeye başlanan ve Venedik’in gümrük yapıları olarak hizmet etmiş Punta della Dogana, Büyük Kanal ve Guidecca Kanalı’nın birleştiği konumda bulunuyor. Teatrino di Palazzo Grassi’yle birlikte bu iki yapının restorasyonu 1995 yılında Pritzker Ödülü’ne layık görülen Tadao Ando tarafından yürütüldü. Ando’nun yapıların özgün mimarilerini ve dönüşümlerini ortaya çıkararak yaptığı müdahalelerle tasarladığı sergi alanları, yapıları günümüze taşırken tarihin farklı katmanlarını da görünür kılıyor.

Dünyanın dikkatle takip edilen sanat etkinliklerinden Venedik Bienali sayesinde çağdaş sanat atlasının en önemli merkezlerinden olan Venedik’teki Palazzo Grassi ve Punta della Dogana’yı operasyon direktörü Mauro Baronchelli tanıtıyor. Daha önce İtalya’nın Bergamo kentinde belediyenin kültür politikaları için çalışmalar yürüten ve çeşitli sanat dallarına odaklanan proje ve etkinliklerde görev alan Baronchelli, aynı zamanda gençlerin sanata erişimi üzerine de yoğunlaştı. Ayrıca 2008 ve 2015 yılları arasında yenileme nedeniyle kapalı olan Accademia Carrara’nın yeniden açılışı sürecinde de çalıştı. Mauro Baronchelli, konuşmasında Palazzo Grassi ve Punta della Dogana’da düzenlenen sergilerden, kurumun işleyişinden ve geleceğe ilişkin planlarından bahsedecek.

 

Soldaki fotoğraf:

Punta della Dogana © Palazzo Grassi

Fotoğraf: Thomas Mayer

 

Etkinlik ücretsizdir.

Konuşma dili İtalyancadır ve simultane çeviri yapılacaktır.
 


Günümüzde müzeler: Bir vaka analizi olarak Castello di Rivoli

6 Ekim 2023, Cuma, 19.00

Yer: İstanbul Modern Oditoryum

Carolyn Christov-Bakargiev

Direktör

Castello di Rivoli Çağdaş Sanat Müzesi

Bulunduğu yerleşkeyle Orta Çağ’dan günümüze dönüşen tarihe tanıklık eden Castello di Rivoli – Çağdaş Sanat Müzesi, kapsamlı bir restorasyon sonrası 1984 yılında İtalya’nın ilk çağdaş sanat müzesi olarak kapılarını açtı. İtalya’nın kuzeybatısında yer alan Piyemonte bölgesinin başkenti Torino’nun hemen dışındaki Rivoli’de bulunan yerleşke, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Savoy Hanedanı’na ait sarayın ev sahipliğindeki müze, ziyaretçilerle buluşturduğu sergi ve programlarla birlikte öncülük ettiği araştırmalar aracılığıyla güncel dönüşümlere mercek tutarken geçmişle etkileşim kurmaya olanak tanıyor.

Koleksiyonunda İtalyanca yoksul sanat anlamına gelen Arte Povera sanat akımına ilişkin önemli çalışmalar barındıran Castello di Rivoli, kültür ve sanatı bugünün bağlamını anlamak için önemli araçlar olarak tarif ediyor. Buna paralel olarak farklı ölçekli aktörlerin katkılarıyla yapılandırılan katılımcılık odaklı faaliyetler, sanatı toplumun gelişimindeki en önemli olgulardan biri olarak konumlandırıyor. Müze koleksiyonunun gelişimine ve sergilerin çerçevesinin oluşturulmasına rehberlik eden yaratıcılık, araştırma, eğitim ve kültürel gelişim gibi kavramlarsa yerel, bölgesel ve küresel anlatılar arasında bağ kurmayı mümkün kılıyor.

 “Tuzlu Su” başlığıyla 2015 yılında düzenlenen 14. İstanbul Bienali’nin küratörlüğünü üstlenen Christov-Bakargiev (Ridgewood, New Jersey, 2002 yılında Castello di Rivoli’nin şef küratörü olarak müzedeki ilk görevini üstlendi. Christov-Bakargiev, 2008 yılında 16. Sidney Bienali’nin küratörlüğünü yapmak için Castello di Rivoli’den ayrıldı, ancak 2009 yılında kuruma geçici direktör pozisyonuyla geri döndü. 2012 yılında izleyicilerle buluşan dOCUMENTA (13)’ün sanat direktörlüğünü yapana kadar bu görevde kalan küratör ve yazar Christov-Bakargiev, 2016 yılında Castello di Rivoli’nin direktörü olarak görevine başladı. 2015 yılında sanat, bilim ve kültürel arabuluculuk alanında öne çıkan isimlere Almanya’nın Hesse Eyaleti tarafından verilen Kültür Ödülü’nün sahibi olan Chritosv-Bakargiev, Roma’daki Villa Medici ve New York’taki MoMA PS1 gibi dünyada merakla izlenen kurumlarda sergi ve programlar düzenledi, sanatçılara ve sanat akımlarına odaklanan çalışmalar yayınladı.

Desteğiyle
 
İşbirliğiyle