BURADASINIZ » ANA SAYFA » ÜYELİK » GENÇ MODERN

Fikret Atay - Tinica

Video sanatçısı Fikret Atay, bir süre Fransa’ya yerleşmiş olmasına rağmen projelerini genelde Türkiye-Irak sınırındaki memleketi Batman’da sürdürür. Türkiye’nin güneydoğusunda çoğunlukla el kamerası ve doğal ışıkla çektiği videoları; yüksek ritimli, sert, hatta bazen rahatsız edici olarak tanımlanır. Belgesel estetiğine yakın, yalın, doğrudan ve doğal bir üslup ve incelikli bir kurgu tekniğine sahip sanatçı; görsel ve işitsel simge, kod ve imgeler kullanarak aidiyet ve kimlik kavramlarının tarihsel ve coğrafi bağlamlarını irdeler. Sosyokültürel meseleler etrafındaki zaman ve mekanın temsili üzerine düşünür ve modernleşme etkisiyle dönüşen geleneksel yaşama bakar. Çalışmalarında coğrafi, siyasal veya kültürel anlamda bir kenara itilmiş, tek başına bırakılmış, geleceğe dair hayallerden ve aidiyet hissinden mahrum edilmiş insanlara yer verir. Tıpkı uluslararası alanda ilk çıkışını yaptığı 8. İstanbul Bienali’ndeki ‘‘Dansın Asileri (Rebels of the Dance)’’ adlı videosunda olduğu gibi. 2002 yapımı videoda, Fikret Atay kamerasını bir banka ATM’sinde savaşçılık oynayıp dans eden, şarkı söyleyen, el ve ayaklarıyla ritim tutan, üstü başı biraz hırpani iki çocuğa yöneltir ve müziği belirleyici bir unsur olarak kullanır. Çocuklar küresel kapitalizm ve modernlik simgesi bankada yerelliğin önemini vurgularcasına düğün ve kutlamalarda çalınan geleneksel Kürtçe şarkılar söylemektedir.

Fikret Atay, İstanbul Modern koleksiyonunda yer alan 2004 yapımı ‘‘Tinica’’ adlı videosunda sanatın hayatı değiştirme ihtimalini ve gücünü vurgular. Batman’da yaşayan genç bir erkek, kentin gelişmekte olan yeni yüzüne tepeden bakan bir yerde bulduğu yağ tenekesi, plastik kova, metal çubuk ve diğer çöpleri nerdeyse tam teşekküllü bir davul setine dönüştürüverir.  Günbatımı yakındır; kamera uzaklaşarak bir taraftan kentin hengamesini, diğer taraftansa yeşil tepelerin mahzunluğunu gösterir Genç, kurduğu sahnede bir rock yıldızıymış gibi hevesli ve kendinden geçercesine çalmaya başlar. Ancak, olmayan hayranlarına verdiği konserin en coşkulu noktasında birden durur ve enstrümanına da performansına da tekmeyi savuruverir.  Derme çatma bagetlerini ise tepeden aşağıya, boşluğa, sanki hayranlarına atıyormuşçasına fırlatır. Oysa hayranlarının yerinde dağları kalabalık kent merkezine bağlayan yamaçtaki toz topraktan başkası değildir. Yeni kent ya da dünya ona karşı adeta sağırdır. Atay ise, basit bir el kamerasıyla bir kaç parça çöpün geçici bir süre de olsa sanata ve özgürleşme simgesine dönüştüğü bu performansa müdahil olmadan ve olayı estetize etmeden tanıklık eder.