İstanbul Modern Sinema’nın bir günlüğüne ağırladığı Contours of Contemporary Kosova, ülkenin önde gelen sanatçı, aktivist, müzisyen ve teorisyenlerini bir araya getiriyor. Festival, sanat, film, müzik, sunum ve tartışma etkinlikleriyle kültürel değerleri temsil ederken, Türkiye ve Kosova’nın toplulukları arasında bir ilişkinin kurulmasını kolaylaştıracak bir platform sağlamayı amaçlıyor.
SÖYLEŞİ: DokuFest ve Prizren
Konuşmacı: Veton Nurkollari
1998-99 Kosova Savaşı sonrasında en önemli kültürel etkinliği olan Uluslararası Belgesel ve Kısa Film Festivali DokuFest’i, kurucularından biri olan sanatsal direktörü Veton Nurkollari anlatacak. Veton Nurkollari, bir Osmanlı mirası olan Prizren şehrinin kalkınmasında çok önemli bir rol oynayan, Balkanlar’ın ikinci büyük film festivali olan ve dünyanın en iyi 25 belgesel film festivali arasında gösterilen Dokufest’in öyküsünden, etkinliklerinden, şehirde yaptığı değişimden ve gelecek projelerinden söz edecek.
SAVAŞ SONRASINDAN KISA FİLMLER
Program, savaş sonrası çekilen altı kısa metraj film ve belgesel aracılığıyla, yükselenKosova sinemasına bir bakış atıyor. Filmler, ülkenin yeni bayrağının halk tarafından algılanma biçimi üzerine bir hikayeyi, erkeklerin cenazelerdeki ağıtı üzerine eski gelenekleri, bir duvarın ayırdığı aynı okulu paylaşan iki topluluğu ve savaş nedeniyle uzun süre ayrı kalan bir çiftin o aradan sonra çektikleri zorlukları konu alan filmler, bugün Kosova’da çalışmakta olan en umut vaat edici yetenekleri barındırıyor.
BAĞDAKİ KÖPEK GİBİ (SI QENI N’RRUSH)
2010 | 27’
Yönetmen: Driton Hajredini, Yll Çitaku
1999, Kosova Savaşı. Üç görsel sanatçı arkadaş, savaşın şehirdeki baskısına dayanamayıprahatlamak için köye giderler. Ancak yolda kendilerini beklenmedik bir durumun içinde bulurlar. İçlerinden biri ölmek zorundadır.
SÜTUN (KOLONA)
2012 | 22’
Yönetmen: Ujkan Hysaj
1999 Kosova Savaşı.Bir mülteci grubu, bir Sırpkontrol noktasında durdurulur. Sırp askerleri Adem’i, oğlunu ve yeğenini vurmak için arabadan çıkartır. Adem hayatlarını satın almaya kalkışır, ancak parası ikisine de yetmez.Oğlu ile yeğeni arasında tercih yapması gerekir.
DUVAR (MUR)
2012 | 25’
Yönetmen: Nikola Polic
Kosova’nın başkenti Priştina’ya 20 kilometre uzaklıktaki Rubovce köyünde, 20 yıl önce küçük bir ilkokulda örülen duvar hala ufak Arnavut ve Sırp öğrencileriayırmaya devam ediyor. 19 yaşındaki yönetmen Poliç ve görüntü yönetmeni Luma kameralarıyla yoğun, karamsar ve hüzünlü bir atmosfer yaratıyorlar.
BU BAYRAK KİMİN? (I KUJT ËSHTË FLAMURI?)
2012 | 14’
Yönetmen: Barış Karamuço
Kosovalılar, ağır hava koşulları altında kamera önünde ülkelerinin tartışmalı mavi, beyaz ve altın renklerinden oluşan bayrağını birbirinden çok farklı şekillerde yorumlarken,yönetmen Karamuçoulusal kimlik meselesini araştırıyor. Komik ve açıklayıcı filmde, paralel bir hikaye olarak, Kosova’da bir anaokulu öğretmeni, Türk asıllı öğrencilerine bayrağı ve Kosova Cumhuriyeti’ni anlatıyor.
KAYIP PORTRE (PORTRETI I HUMBUR)
2011 | 22’
Yönetmen: Lulzim Zeqiri
Bu belgeseldeki ilkokul öğretmeni aynı zamanda doğup büyüdüğü köyünü 40 yıl boyunca tek fotoğrafçısıdır.Hikayesi 1960’larda başlar. İkinci dünya savaşında kaybolan ve fotoğrafını dahi görmediği babasının hatırasından esinlenerek, 17 yaşındayken çalışıp para biriktirir ve çocukluk anılarını geri getirip, acısından kurtulmayı umarak bir fotoğraf makinesi alır. Köydeki insanları ve özellikle de ders verdiği çocukları fotoğraflamaya başlar. Fotoğrafçılığı kendi kendine öğrenir, yatak odasını karanlık odaya çevirir. Fotoğraf çekmek onun için bir tutku ve insanların acılarını sarma yöntemidir.
GELİNİMİZ (NUSJA JONË)
2011 | 4’
Yönetmen: Nita Deda&Yll Çitaku
Kosova’nın Lubinje köyünde yaşayan Torbeş (Boşnak) halkı, evlilik gününde gelinlere özel bir giyim ve makyaj geleneğine sahiptir. Amaç nazardan korunup, dedikodu ve spekülasyondan kaçınmaktır.NusjaJonebelgeselin arka planını süsleyen şarkının adıdır.Yüzünde azim ve hüzünle, Adile hanım her yaz köyün gelinleri için yaptığı karmaşık güzelleştirme işine devam etmektedir. Bu güzel geleneğin son temsilcisi olarak, sanatının kendisiyle birlikte yok olacağı korkusuyla yaşamaktadır.
SÖYLEŞİ: Sislej Xhafa
Kosovalı çağdaş sanatçı Sislej Xhafa, İstanbul Modern’deki konuşmasında izleyiciyle diyalog halinde, sanat çalışmalarının ana temaları üzerinde duracak. Xhafa performansları, enstalasyonları ve müdahalelerinde, toplumsal, ekonomik ve politik ritüelleri ve kurumları sorgulayarak çağdaş, küresel ve kültürel güç yapılarını açığa çıkarmayı hedefliyor. Venedik Bienali’ndeki Arnavut mülteci pavyonundan, İtalya’da Faslı bir göçmene yankesicilik yapmasına ve İstanbul’da aynalı bir otobüsü itmek için insanları çalıştırmasına kadar çok çeşitli işlerinde Xhafa temsil, değer sistemleri, emek, sınırlar ve hareketliliğe dair meseleleri dikkat çekici ya da ince ama keskin, kışkırtıcı ve göz alıcı eylemlerle ele alıyor.