Bir Günlük Festival 9 Mayıs 2009

Bir Günlük Festival / One Day Festival
“Medyanın Marifetleri / Media Twisting”

“Nerede bir hikâye varsa medya oradadır...” diye düşünülürdü bir zamanlar. Artık medyanın gerçekliği aktarmakla kalmadığı, onu değiştirdiği ve biçimlendirdiği biliniyor. İşte sinemanın gözünden medyanın marifetlerine dört farklı bakış, dört benzer yorum... 

KÖPEKLERİN GÜNÜ (DOG DAY AFTERNOON), 1975
ABD | 35mm, Renkli, 124’ | İngilizce
Yönetmen: Sidney Lumet
Oyuncular: Al Pacino, John Cazale, Charles Durning, James Broderick

Sonny ve Sal soygun yapmak amacıyla bir bankaya girerler. Fakat ortada bazı sorunlar vardır. Birincisi, bu onların ilk soygunudur. İkincisi, bankada para yoktur. Üçüncüsü, polis bankayı kuşatır. Nihayet kameraları, muhabirleri ve mikrofonlarıyla medya mensupları olay yerine gelir. Artık işin işinden çıkmak iyice zorlaşacaktır.

ÇILGIN ŞEHİR (MAD CITY), 1997
ABD | 35mm, Renkli, 110’ | İngilizce
Yönetmen: Costa Gavras
Oyuncular: John Travolta, Dustin Hoffman, Mia Kirshner, Alan Alda

Müze görevlisi Sam Bailey işten atılınca çareyi müze müdürünü ve birkaç ziyaretçiyi rehin almakta bulur. Bu, o sırada müzede bulunan ve kariyeri son zamanlarda pek de iyi gitmeyen gazeteci Max Brackett için bulunmaz bir fırsattır. Yalnız, Max’in bu haberi “iyi ve büyük bir haber”e dönüştürmek için hikâyeye müdahale etmesi gerekecektir.

KATİL DOĞANLAR (NATURAL BORN KILLERS), 1994
ABD | 35mm, Renkli, 120’ | İngilizce
Yönetmen: Oliver Stone
Oyuncular: O-Lan Jones, Woody Harrelson, Juliette Lewis, Ed White

Mickey ve Mallory Amerika’yı boydan boya geçerken, içki içer, şarkı söyler, sevişir ve adam öldürürler. Fakat her katliamın ardından, olan biteni anlatması için bir kişiyi sağ bırakmayı da ihmal etmezler. Sağ kalanlar olan biteni tabii ki medyaya anlatır. Mickey ve Mallory’ye, 15 dakikalığına filan değil, uzun süreliğine ünlü olma yolu açılmıştır.

BAŞKANIN ADAMLARI (WAG THE DOG), 1997
ABD | 35mm, Renkli, 105’ | İngilizce
Yönetmen: Barry Levinson
Oyuncular: Dustin Hoffman, Robert De Niro, Anne Heche, William H. Macy

Amerikan Başkanı’nın adı bir seks skandalına karışınca, yaklaşan seçimlerde yeniden seçilmesi hayal olur. Başkanın ekibindeki herkes ümitsizliğe kapılmışken danışmanlarından birinin aklına dâhiyane bir fikir gelir: Uzak bir diyarda, mesela Arnavutluk’ta bir savaş çıksa ve Başkan devreye girip savaşı bitirse çok puan toplamaz mı? Üstelik gerçekten savaş çıkmasına da gerek yoktur, Hollywood ve medya pekâlâ bu işin icabına bakabilir.