İstanbul Modern’in düzenlediği "Ressam ve Resim: Mehmet Güleryüz Retrospektifi", sanatçının resimden desene, heykelden gravüre, tiyatrodan performansa uzanan zengin ifade arayışının gelişim ve dönüşümüne ışık tutarken, Güleryüz’ün 1960’lı yıllardan 2010’lu yıllara uzanan kariyerinin bir dökümü niteliğindeydi.
Eleştirel ve dışavurumcu üslubu ile Türkiye sanatında ayrıcalıklı bir yer edinen Mehmet Güleryüz’ün sanatının merkezini insan ve onu çevreleyen sosyo-politik koşullar oluşturur. 1938 doğumlu sanatçı, figür temelli çalışmalarıyla Türkiye’deki sosyo-kültürel ve politik dönüşümün insanlar üzerindeki etkilerini eleştirel ve ironik bir dille dışavurur. Aile sevgisi, kadın-erkek ilişkileri, doğa ve canlılar, görsel ve sözel kültürü etkileyen süreçler resimlerinde birer insanlık gerçeği olarak tanımlanır. Sanatçı, izleyiciyi yaşanan süreçlerle yüzleşmeye davet eder.
1960’larda Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitim gören, 1970’lerde Paris sanat ortamındaki happening’leriyle adından söz ettiren ve 1980’lerden itibaren tekrar Türkiye sanat ortamının güncel dönüşümünde etkin olan Güleryüz’ün sanatı, bir sanatçının üslubunu nasıl var edebildiğine dair sıradışı bir gelişim gösterir. Sanatçının aktif bir tiyatro oyuncusu olarak tiyatro ile görsel sanatlar arasında kurduğu yakın bağ, disiplinlerarası yaklaşımın en ilginç örneklerindendir.
Güleryüz’ün sanatı, gündelik algılardan, yerleşik duygulardan hareket ederken, dönemin tarihine de referans verir. Çizgi ve desen konusunda kendine özgü üsluba sahip sanatçı için desen başlı başına bir sanat dilidir. Desen ve resimlerinin fiziki dünyadaki yansımaları üzerine de çalışan Güleryüz, 1970’lerden bugüne heykel sanatına dair önemli araştırma ve örnekler sunar. İnsan ve heykel arasındaki ilişkiyi merkez alarak figürlerinin üç boyutlu dünyadaki izini sürer.
İstanbul Modern’de gerçekleşen ve kronolojik bir akışa sahip sergiye, Güleryüz’ün iç dünyasını kendi kalemiyle anlattığı metinler eşlik etti. Sergide, 150’ye yakın yapıt ve multimedya sunumlarıyla canlandırılan 300 civarındaki desene yer verildi. Sergi ayrıca zengin bir biyografi duvarıyla sanatçının pratiğini, hayat hikayesini ve hakkında yazılanları izleyiciyle buluşturdu.
Küratör: Levent Çalıkoğlu
Asistan Küratör: Senem Kantarcı