İrfan Önürmen, sanat eğitimini 1987 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi’nde, Neş’e Erdok Atölyesi’nde tamamlar.
1990’ların ortasında itibaren figür resmine yeni alternatifler getiren sanatçılardan biri olan İrfan Önürmen çalışmalarında, modern kent kültürüne ait bireyin yaşam tarzını sorgulamaktadır. 1980 sonrası kendisine tarih ve yaşam içerisinde yer bulamayan yeni bir kuşağın sıkıntıları; yabancılaşan, bir başkası olmak için çırpınan ama yetersiz kalan bireyin sorunları sanatçının resimlerinde öne çıkardığı konulardandır. Esas karakterleri arasında gecekondu bölgelerinin yalnız kahramanları ve medyanın günübirlik birer süper yıldıza dönüştürdüğü insanlar vardır. Resimlerinde kadın-erkek ilişkileri, renkli mecmualara yansıyan sahte mutluluk pozları, patlamaya hazır gettonun linç girişimleri gibi sahneler öne çıkar. Önürmen’in resimleri kimi zaman sert, kimi zaman da şiirsel ifadelerle örülüdür. Sanatçı, dev bir kolaj yığınına dönüşen toplumun yapaylık anlarını, “kültürel erozyon” olarak adlandırılan durumun açmaz ve nedenlerini görünür kılmak ister. Erken tarihli çalışmalarından itibaren resim dışı ifade olanaklarına yönelen sanatçı, gazete ve dergilerden keserek gerçekleştirdiği kolajlarına yakın bir dönemde tül gibi şeffaf bir malzemeyi de eklemiştir.
“Odada” adlı yapıt, sanatçının tül ve kumaşla gerçekleştirdiği en yetkin çalışmalardan biridir. Farklı derinlik katmanlarıyla üç boyutlu bir yanılsama yaratan sanatçı, yarattığı donuk atmosferle iki insan arasındaki ilişkiye dramatik bir hava katmaktadır. Siyah beyaz bir televizyon ekranını andıran düzenleme, farklı bakış açılarıyla çoğalan bir derinlik yanılsaması oluşturur.
Resim
Tül üzerine karışık teknik
175 x 210 cm
Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı Koleksiyonu
İstanbul Modern Sanat Müzesi / Uzun süreli ödünç