İstanbul Modern Sinema, bu ay Türk sinemasının iç yüzünü yansıtıyor
İstanbul Modern Sinema, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ile işbirliğiyle, 14-31 Ocak tarihleri arasında Türk sinemasında gizli kalmış bir tür olan "meta-sinema"ya odaklanıyor. "Matruşka Filmler" adlı program, sinemanın büyülü dünyasının perdesini aralayarak, film ekibinin ruh durumunu, film yaratımının sıkıntılarını, film endüstrisinin iç yüzünü, yani "sinema"yı konu alan filmlere yer veriyor. Çekim yöntemlerini ve hilelerini de açığa vuran bu film türü, seyircide de film izlediğine ilişkin bir farkındalık yaratıyor.
"Matruşka Filmler" başlıklı programda; Yavuz Özkan’ın Filim Bitti, Atıf Yılmaz’ın Hayallerim, Aşkım ve Sen, Yavuz Turgul’un Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni, Ömer Kavur’un Gece Yolculuğu, Oğuzhan Tercan’ın Uzlaşma, Nuri Bilge Ceylan’ın Mayıs Sıkıntısı ve Murat Şeker’in İki Süper Film Birden başlıklı filmleri yer alıyor.
Yönetmen Yavuz Özkan, başrollerini Kadir İnanır ve Zeliha Berksoy’un paylaştığı 1989 yapımı Filim Bitti adlı çalışmasında, sinemanın koşullarını, oyuncular ve yönetmen arasındaki ilişkileri gözler önüne sererek, gerçek yaşamla sinema arasındaki gelgitleri yansıtıyor.
Atıf Yılmaz, Türkan Şoray ve Oğuz Tunç’un oynadığı 1987 yapımı Hayallerim, Aşkım ve Sen’de Yeşilçam karakterlerinin ön planda olduğu, çeşitli sinema yaklaşımlarının eleştirildiği, şaşırtıcı bir film sunuyor.
Yavuz Turgul’un, sinemamızın belli bir dönemindeki yönetmen tipini ve sinemada değişen eğilimleri trajikomik biçimde ele alan Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni’nde Şener Şen’in oyunculuğuyla Haşmet Asilkan belleklerde yer ediniyor.
Ömer Kavur’un, Aytaç Arman ve Macit Koper’in rol aldıkları Gece Yolculuğu adlı filmi, yönetmen Ali’nin yeni filmine mekân aramak üzere çıktığı yolculukla, seyirciyi sinemacıların dünyasına götürüyor.
Oğuzhan Tercan, Halil Ergün ve Berhan Şimşek’in rol aldıkları 1991 yapımı Uzlaşma’da, gazeteci Abdi İpekçi suikastını konu alıyor ve yaşanmış bir olayı ilgi çekici bir kurguyla ama gerçeklere sadık kalarak aktarıyor.
Nuri Bilge Ceylan, aslında Kasaba filminin bir çeşit kamera arkası olan 1999 yapımı Mayıs Sıkıntısı’nda anlattığı öyküleri film-içinde-film çekimiyle birleştiriyor, sanki iç içe geçmiş iki film izlenimi veriyor.
Murat Şeker, 2006 yapımı İki Süper Film Birden başlıklı filminde senaryosuz, oyuncusuz, deneysel filmini çekmek isteyen sinema âşığı, makyavelist Necati Tüfenk’i konu alarak, genç sinema tutkunlarının, özellikle günümüz "X Kuşağı"nın dünyasını akıcı ve eğlenceli bir gerçeklikle veriyor.
"Türk Filmlerinde Meta-sinema" başlıklı bir söyleşi
"Matruşka Filmler" programı kapsamında 16 Ocak Cumartesi günü saat 15.00’te İstanbul Modern Sinema’da "Türk Filmlerinde Meta-sinema" başlıklı bir söyleşi gerçekleştirilecek. Türk sinemasının kendine bakışı, kendini nasıl eleştirdiği ve "meta-sinema" kavramının Türk filmleri üzerinden tartışılacağı söyleşinin konuşmacıları Elif Kurtoğlu (Marmara Üniversitesi İletişim), Prof. Dr. Şükran Esen (Marmara Üniversitesi İletişim) ve Murat Şeker (Yönetmen).
MATRUŞKA FİLMLER
Filim Bitti, 1989
Yönetmen / Senaryo: Yavuz Özkan
Oyuncular: Kadir İnanır, Zeliha Berksoy, Halil Ergün, Meral Oğuz
Gerçek yaşamda evliliklerini bitirmek üzere olan karı-koca sinema oyuncusu çifte aynı filmde birbirine âşık iki sevgiliyi oynamaları teklif edilir. Filmde oynamayı kabul etmelerinden itibaren iki karşıt yaşamı beraber paylaşmaya başlarlar. Kavga gürültü ile şiirsel bir aşk aynı anda ilerler. Sinemanın koşulları, set çalışmaları, oyuncular ve yönetmen arasındaki ilişkiler göz önüne serilirken gerçek yaşamla sinema arasındaki gelgitler gittikçe artar. Filmin içinde ve dışında iç-içe gelişen olaylar, çeşitli bunalımlara dönüşerek devam edecektir.
Hayallerim, Aşkım ve Sen, 1987
Yönetmen: Atıf Yılmaz / Senaryo: Ümit Ünal
Oyuncular: Türkan Şoray, Oğuz Tunç, Müşfik Kenter, Fatoş Sezer, Engin İnal
Ahh Belinda, Asiye Nasıl Kurtulur, Adı Vasfiye gibi fantastik filmleriyle sinemamıza özgün bir ses getiren usta yönetmen Atıf Yılmaz’ın bu filmi, geri-dönüşlerle hayaller ve gerçeklerin iç içe işlendiği, farklı bir kurgu düzeni ve gerçeküstü öğelerle bezenmiş bir çalışma. Coşkun, yetimhanede Yeşilçam filmleri izleyerek büyümüştür. Kafasında yarattığı Derya ve Nuran adlı iki Yeşilçam karakteriyle birlikte yaşayıp, hayranı olduğu aktrisin oynayacağı bir filmin senaryosunu yazmaktadır. Yeşilçam karakterlerinin ön planda olduğu, çeşitli sinema yaklaşımlarının eleştirildiği, Türk sineması izleyicilerini şaşırtacak bir film...
Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni, 1990
Yönetmen / Senaryo: Yavuz Turgul
Oyuncular: Şener Şen, Pıtırcık Akkerman, Aytaç Yörükaslan, Yavuzer Çetinkaya
Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni’nde Şener Şen’in hafızalarda yer eden oyunculuğuyla canlandırdığı Haşmet Asilkan karakteri, sinemamızın belli bir dönemindeki yönetmen tipini ve sinemada değişen eğilimleri trajikomik biçimde ele alıyor. Filmde bir dönemin sinemasının sorunları ortaya koyulurken, film çekmenin meşakkati de gözler önüne seriliyor. Çiçek Abbas, Züğürt Ağa gibi sevilen filmlerin senaryosunu yazan Yavuz Turgul, kendi geçmişini inkar ederek aslında Yeşilçam’ı yok sayanları da eleştiriyor. Bu hem keyifli ve sürükleyici hem de düşündürücü film, Türk sinemasında "meta" filmlerin en temel örneklerinden biri olma niteliğini taşıyor.
Gece Yolculuğu, 1987
Yönetmen / Senaryo: Ömer Kavur
Oyuncular: Aytaç Arman, Macit Koper, Şahika Tekand, Arslan Kaçar, Orhan Çağman
"Hâlâ film mi çekiliyor, o çok eskiden değil miydi, ne çekiyorsunuz? Söyleme, kaç senedir aynı terane..." der sinema salonunu mobilya dükkânına çevirmiş eski bir sinema emekçisi. Filmdeki yönetmenimiz Ali ise sinema piyasasına uyum sağlayamamakta ve artık başkalarının istediğini değil, kendi istediğini yapmak istemektedir. Yeni filmine mekân aramak üzere çıktığı yolculuk, kendini aradığı ve ararken kendinden kaçtığı bir yolculuğa dönüşür. Türk sinemasının erken kaybettiği, filmlerinde yabancılaşma, yalnızlık, dışlanmışlık, zaman ve ölüm temalarının izini süren "auteur" yönetmen Ömer Kavur’un, karakteristik sinemasıyla seyirciyi, sinemacıların dünyasına götürdüğü, katılmaya değer bir yolculuk, Gece Yolculuğu.
Uzlaşma, 1991
Yönetmen: Oğuzhan Tercan
Senaryo: Oğuzhan Tercan, Sabahattin Çetin
Oyuncular: Halil Ergun, Berhan Şimşek, Nur Sürer, Kutay Köktürk, Salih Kalyon, Reis Çelik
Oğuzhan Tercan’ın ilk uzun metrajlı filmi, gazeteci Abdi İpekçi suikastını konu alırken, yaşanmış bir olayı belgesel bir dille değil, ilgi çekici bir kurguyla ama gerçeklere sadık kalarak anlatmış. Sinema oyuncusu Berhan (Berhan Şimşek) bir filmde, Abdi İpekçi’nin katillerinden Mehmet Ali Ağca’yı oynaması için teklif alır. Fakat bu rolü alabilmesi için Ağca’ya benzemesi gerekmektedir. Usta bir sinema gramerine sahip filmde, soyut bir anlatıma kaçılmadan, kurmaca ve gerçek, geçmiş ve bugün iç içe anlatılırken, seyirci de kendini birden filmin içinde bulur.
İki Süper Film Birden, 2006
Yönetmen: Murat Şeker
Senaryo: Murat Şeker, Selami Genli, Erol Adilce
Oyuncular: Tim Seyfi, Murat Akkoyunlu, Beste Bereket, Uğur Polat
Murat Şeker, kısa film ve belgesel çalışmalarından sonra çektiği bu ilk uzun metrajlı filminde, "Yerçekimi Sıfır" adlı, senaryosuz, oyuncusuz deneysel filmini çekmek isteyen sinema âşığı Necati Tüfenk’i konu alıyor. Akıcı, tutarlı ve eğlenceli bir yapıya sahip olan film, "sinema" üzerine bir hayli düşünerek, genç sinema tutkunlarının, özellikle de günümüz "X Kuşağı"nın dünyasını keyifli bir gerçeklikle vermiş. Bu yeni sinema tutkunu portresi, sinemamızdaki eski yönetmen portrelerinden bir hayli farklı. Buradaki slogan şöyle: "Amaca giden her yol mübahtır." Ve Necati de bir yolunu bulacaktır...
Mayıs Sıkıntısı, 1999
Yönetmen / Senaryo: Nuri Bilge Ceylan
Oyuncular: Mehmet Emin Toprak, Mehmet Emin Ceylan, Fatma Ceylan, Muzaffer Özdemir
Nuri Bilge Ceylan’ın dünya festivallerini dolaşan bu ikinci uzun metrajlı filmi, aslında Kasaba filminin bir çeşit kamera arkası... Genel anlamda, doğup büyüdüğü kasabaya film çekmek için geri dönen yönetmen Muzaffer’in öyküsü anlatılırken; Muzaffer, Ali ve Saffet’in "sıkıntı"ları da işleniyor. Tüm bu öyküler de film-içinde-film çekimiyle birleştiriliyor. Nuri Bilge Ceylan’a benzer bir sinema yapan, filmlerinde kendi çevresine yer veren yönetmen Muzaffer’le birlikte bir film çekimine misafir olarak katılıyor ve sanki iç içe geçmiş iki Nuri Bilge Ceylan filmi izler gibi oluyoruz.