Şehir Yükseliyor

Şehir Yükseliyor

İstanbul Modern, küratörlüğünü Paolo Colombo’nun üstlendiği ve üç sanatçının çalışmalarını içeren 9. Video Programı’nı sunuyor

İstanbul Modern, küratörlüğünü Paolo Colombo’nun üstlendiği "Şehir Yükseliyor" başlıklı 9. Video Programı’nda Zbig Rybczynski, Ali Kazma ve Fikret Atay’ın izleyiciye günümüz şehir yaşamına, Fütürist bakışın iyimserliğinden uzak ama aynı derecede büyüleyici olan özel bir bakış getiren video yapıtlarını bir araya getiriyor. 10 Eylül’de başlayacak olan 9. Video Programı 11 Ocak 2009 tarihine dek sürecek.

"Şehir Yükseliyor" başlıklı programda yer alan yapıtların her biri, yatıştırıcı olan eylemlerin tekrarı üzerinde odaklanarak, emeğin estetik bir tahlilinin üzerinde duran ya da izleyiciyi şehir merkezlerinin duygusallıktan uzak ve politikleşmiş bir incelemesiyle karşı karşıya getiriyor. Şehre ve onun abartılı olduğu kadar kesin de olan genel görüşüne (Zeitgeist) bir bakış sunuyor.

Üç sanatçı da her biri, besbelli yatıştırıcı olan eylemlerin tekrarına odaklanarak, emeğin estetik bir tahlilinin üzerinde duruyor.

Şehir uzun süredir modern sanatçı için bir soruşturma konusu oldu. Empresyonistlerden sonra sanat fazlasıyla şehirsel bir fenomen halini aldı. Yüzyılı aşkın süredir şehirler sanatçılar için en bereketli toprağı oluşturdular: bir toplumsal değiş-tokuş meselesi olarak, ilham kaynağı, pazaryeri ve sığınak olarak.

Fütüristler’den Léger’ye; Duchamp’ın Bachelor Machines/Bekâr Makineleri’nden Ed Ruscha’nin Los Angeles haritalarına; Weegee ve Diane Arbus’un fotoğraflarından Ara Güler’inkilere, şehir içeriği hep bir soruşturma bölgesi ve son 100 yılda bizi etkilemiş olan büyük çapta değişiklikleri gözlemlemek için ayrıcalıklı bir gözetleme noktası olmuştur.

Şehir Yükseliyor, adını Umberto Boccioni’nin (1910) 20. Yüzyıl’ın başında şehirlerin sürati, gürültüsü ve heyecanını göklere çıkaran ve yeni ufuklar açan resminden almıştır.

Zbig Rybczynski

"Çorba", bir çiftin günlük hayatının sıkıntısı, gündelik hareketlerin tekrarı, rüya ile gerçek arasında asılı kalmışlığın hikâyesi. "Çorba", ülkedeki hayatı olumsuz şekilde yansıttığı için Polonya’da sansüre uğramıştı.

"Yeni Kitap" (1975), dokuz kareye bölünmüş tek bir ekranda anlatılan dokuz minik hikâyeden oluşuyor. Eserin adı, filmdeki her karakterin, bir kitabın elden ele gitmesi gibi, kareden kareye gitmesine gönderme yapıyor.

"Pencerem" (1979): Rybczynski’ye göre, televizyon bilgiyi çarpıtır ve gerçeklikten tamamen kopuktur. "Pencerem", bir şişe, bir muhabbet kuşu ve bir haber bülteninden görüntülerin kademeli olarak hayali bir eksen çevresinde 360 derece döndükleri tek bir kesintisiz çekimden oluşuyor.

"Tango" (1980): Bir çocuk, futbol topunu almak için bir odaya girer. Oda yavaş yavaş, hepsi aynı hareketi tekrarlamaya niyetli 36 karakterle dolar. "Tango", 1983’te En İyi Kısa Animasyon Filmi Oscar’ına değer görülmüştü.

1949’da Polonya’nın Lodz şehrinde doğan Zbig Rybczynski, 1972’de Lodz’taki Sinema Akademisi’nden mezun oldu. 1970’li yılların başında, Polonya avangard grubu Warsztat Formy Filmowej’e katıldı. Bir Solidarnosc (Dayanışma) eylemcisi olarak, General Jaruselski’nin 1981’deki darbesinin ardından, ona Avusturya’da siyasi sığınma sunuldu. 1983’te kısa filmi Tango (1980) ile En İyi Kısa Animasyon Filmi Oscar’ını aldı. 1990’lı yıllarda Köln Akademisi’nde Deneysel Sinema dersleri verdi. 2001’de, şimdi oturduğu Los Angeles’a taşındı. Yapım şirketi Zbig Vision’ın kurucusudur.

Fikret Atay

"Bahar Humması" (2006) başlıklı videoda Fikret Atay, Paris’te 2006 Martı’nda CPE karşıtı (ilk istihdam sözleşmesi) protestolara kişisel bir bakışla yaklaşıyor. Omuzda taşınan bir kamera kullanarak, polisin militarize kafesi içindeki göstericilerin bedenlerinin bale misali hareketlerini filme almış. Filmin adı, gençlerin kıpırtılarına geçiş törenine –Fransız başkentinin sokaklarında yeni bir rüştünü ispat etme siyasi töreni olarak– gönderme yapıyor.

1976 yılında Batman’da doğdu, Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun oldu. Şu sırada Paris’te yaşıyor. Fikret Atay videolarının özellikleri, belgesellere benzeyen dolaysız, doğal bir üsluptur. İncelikli bir kurgu tekniği sayesinde, anlatılan eylemlerin, Atay’ın sanatının temelinde yer alan siyasi aciliyet ve gerginlik duygusu açısından işlevsel olan sıkı bir ritmi vardır.

Ali Kazma

"Blucin Fabrikası" (2008) İstanbul’daki bir blucin fabrikasının içindeki imalatı belgeliyor.
"Haddeleme Fabrikaları"(2007) Türkiye’nin en önemli endüstri merkezlerinden Dilovası’ndaki inşaat çeliği yapımını belgeliyor.
"Ev Eşyaları Fabrikası" (2008) tanınmış bir İtalyan tasarım şirketinin Milano dışındaki fabrikasında gerçekleşen üretimler sırasında çekilmişti.
"Saat Ustası" (2006) İstanbul’daki Osmanlı Müzesi’nde, resmî Saat Ustası Recep Gürgen’i, bir 19. Yüzyıl Fransız saatini tamir ederken gösteriyor.

Ali Kazma 1971 yılında, şu anda yaşadığı ve çalıştığı İstanbul’da doğdu. Yüksek lisansını New York’taki Yeni Toplumsal Araştırma Okulu’nda (New School of Social Research) yaptı. Videoları günümüz ekonomisinde çalışmaya karşı emeğin anlamı ve önemi hakkında temel sorular sorar. Kazma, 2005 yılından beri, bakım, tamir, üretim ve yaratmaya ilişkin insan etkinliklerini belgeleyen ve "Engellemeler" adını verdiği bir video dizisi üzerinde çalışıyor. Tek başına, göze çarpmadan, doğal ışıklarla ve asistansız çekim yaparak, kaydettiği etkinliklerin ritmini ve konsantrasyonunu koruyor. "Engellemeler" modüler bir çalışma, yani videolar, farklı gerilimler ve bölümlerle bütünde yeni olası okumalar yaratma amacıyla, farklı konfigürasyonlarda gösterilebilir.